Merkez bankaları on yıldan uzun bir süredir sağlam altın alıcıları oldu. Ancak küresel rezervlerin hem 2022 hem de 2023’te 1.000 tondan fazla artmasıyla son iki yılda iştahları doyumsuz hale geldi. ANZ Bank analistleri, bu katalizörün altını yıl sonuna kadar daha yüksek seviyelere çıkaracağını öngörüyor.
Merkez bankaları son 2 yılda altın alımlarını katladı!
ANZ’deki emtia analistleri, son iki yılda merkez bankalarının altın alımlarının küresel talep içindeki payının üç kat artarak %25 ila %30 arasında gerçekleştiğini belirtiyor. Alımların hızı mevcut rekor hızdan yavaşlayabilecek olsa da, Avustralya bankası merkez bankası talebinin en azından önümüzdeki altı yıl boyunca altın piyasasında baskın bir faktör olmaya devam etmesini bekliyor. Analistler, şu değerlendirmeyi yapıyor:
Gelişmekte olan piyasa merkez bankaları 2030 yılına kadar yılda 600 tondan fazla altın satın alarak altının döviz rezervlerindeki payını %10’a çıkarabilir. Küresel resmi altın talebinde aslan payını muhtemelen Çin alacak.
Merkez bankaları neden altın alımını artırıyor?
Analistler, artan jeopolitik belirsizlik, büyüyen ekonomik riskler ve yükselen enflasyon baskılarının merkez bankalarının altın alımlarını yönlendirmeye devam edecek başlıca faktörler olduğunu belirtiyor. Ancak ANZ, hükümetlerin tahvil varlıklarını çeşitlendirmeye çalışmasına da dikkat çekiyor. Bunun, merkez bankalarının altın talebinin arkasında pratik bir neden olduğunu kaydediyorlar.
Analistler, ABD Hazine tahvillerinin toplam küresel tahsisli döviz rezervlerinin yaklaşık %59’unu temsil ettiğini belirtiyor. Bununla birlikte, Federal Reserve‘in son 40 yılın en agresif sıkılaştırma döngüsüne başlaması tahvil fiyatları vurdu. Bu yüzden, tahvil fiyatları son iki yılda zarar gördü. Aynı zamanda, daha yüksek tahvil getirileri ABD dolarının yükselmesine yol açtı. Böylece, ülkelerin ağırlıklı olarak dolar cinsinden olan borçlarını ödemelerini daha pahalı hale getirdi.
“Parlak metal son 2 yılda istikrarlı bir varlık olduğunu kanıtladı!”
ANZ, 2022 yılında Asya merkez bankalarının döviz rezervlerindeki düşüşe dikkat çekiyor. Analistler, bunun yaklaşık %50’sinin değerleme kayıplarından kaynaklandığını tahmin ediyor. Analistler, “Bu oldukça büyüktü. Ayrıca, muhtemelen kalıcı bir ekşi tat bıraktı. Bu nedenle merkez bankalarının rezervlerini tahvillerden uzaklaştırması şaşırtıcı değil.” diyor.
ANZ, altının son iki yılda istikrarlı bir varlık olduğunu kanıtladığını söylüyor. Bu yüzden, tahvillere cazip bir alternatif olduğunu belirtiyor. Analistler, “Küresel reel faizlerdeki büyük artışa rağmen 2022-23’teki sağlam seyri, sağlam bir durum oluşturuyor” diyor.
ANZ: Sarı metal yıl sonuna kadar bu seviyelere çıkabilir!
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, ABD dolarından uzaklaşma hareketi, ANZ’nin merkez bankası altın rezervlerini de destekleyeceğini söylediği küreselleşme eğilimine de ivme kazandırıyor. Altın piyasası, fiyatlar 2.000 doların üzerinde konsolide olurken bir katalizör beklemeye devam ediyor. ANZ analistleri, merkez bankası talebinin altın fiyatlarını destekleyeceğini söylüyor. Bu nedenle fiyatların yıl sonuna kadar 2.200 dolar civarında rekor seviyelere çıkacağını tahmin ediyorlar. Bu bağlamda analistler, şu açıklamayı yapıyor:
Küresel para sistemi, GOÜ’lerin uluslararası ödemeler için kendi para birimlerini kullanmaya başlamasıyla birlikte evrim geçiriyor. Çin’in Rusya ile ticaretini RMB üzerinden gerçekleştirdiği ve para birimini uluslararasılaştırma niyetini açıkça ortaya koyduğu bildiriliyor. Hindistan gibi diğer bölgesel oyuncular da dış ticareti kendi para birimleriyle gerçekleştirmeye çalışıyor. Gelişmekte olan bu çoklu para birimi sistemi, döviz rezerv portföylerinde kademeli bir değişime tanıklık edecek ve bu gelişirken altının önemli bir rol oynaması muhtemeldir.