İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan soykırım davasının ilk duruşması sona erdi

T24 Dış Haberler

Gazze’deki savaşta İsrail’in Filistinlilere soykırım uyguladığı ile ilgili iddialar, bugün Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda başlanacak soruşturmada hakimler tarafından dinlendi. Güney Afrika tarafından Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD-ICF) açılan davanın ilk duruşması sona erdi. 

TIKLAYIN | Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in soykırımla suçlandığı davanın duruşmaları bugün başlıyor

Lahey’deki mahkeme oturumu Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı yönündeki tek turluk sözlü savunmasını dinlemeyi tamamladı ve mahkeme İsrail’in davasını sunacağı yarına ertelendi.

AA fotoğrafları kullanıldı

Duruşmada davacı Güney Afrika’yı temsil eden avukatlar, İsrail’e “Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı” suçlamasını yöneltti.

Bugün mahkemede yaptığı konuşmada Güney Afrika, çok sayıda sivil kayıp, nüfusun yerinden edilmesi, güvenli barınak eksikliği ve kötü insani koşulları gerekçe göstererek İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını savundu.

İsrail’in soykırımla suçlandığı davanın ilk duruşmasında Güney Afrika hukuk ekibi, AA foto muhabirlerinin Gazze’de çektiği fotoğrafları da kanıt olarak mahkeme heyetine gösterdi. Kanıt olarak gösterilen fotoğraflar arasında Deyr el-Belah kentinde AA muhabiri Mohammed Fayq tarafından çekilen toplu mezardaki defin işlemiyle ilgili kare de yer aldı.


Duruşmada kanıt olarak gösterilen AA fotoğrafı

“Bu davanın ayırt edici özelliği sessizlik değil, İsrail’in soykırım söylemini yinelemesi”

Güney Afrikalı avukat Adila Hassim yargıçlara “Soykırımlar hiçbir zaman önceden ilan edilmez” dedi. 

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog‘un 7 Ekim saldırısından “bütün bir ulusun sorumlu olduğu” şeklindeki yorumu öne çıkarıldı ve mahkemeye Gazze’de “İncil’deki Amalek’i yok etme emrini yerine getirmek için” sevinçle şarkı söyleyen İsrail askerlerinin videosu gösterildi. Ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun İsrail halkına Kral Saul’un Amalek halkının tüm erkek, kadın, çocuk ve hayvanlarını yok etme emrini hatırlattığı video izletildi. 

Avukat Tembeka Ngcukaitobi, “Açıkça ifade edilen niyet Filistinlilerin yaşamının yok edilmesidir” dedi ve şunları söyledi: 

“Hangi devlet soykırım niyetini kabul eder ki? Ancak bu davanın ayırt edici özelliği sessizlik değil, İsrail’de devletin her alanında soykırım söyleminin yinelenmesi ve tekrarlanması olmuştur”

Güney Afrika Adalet Bakanı’ndan açılış konuşması

Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola davanın açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

“Filistin’deki şiddet ve yıkım 7 Ekim 2023’te başlamadı” diyen Lamola, “Filistinliler son 76 yıldır, her gün sistematik baskı ve şiddete maruz kalmıştır. Gazze Şeridi’nde, en azından 2004 yılından bu yana, İsrail hava sahası, karasuları, kara geçişleri, su, elektrik ve sivil altyapı ile kilit hükümet işlevleri üzerinde kontrol sahibi olmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı. 

“İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği karşılık bu çizgiyi aşmış ve sözleşmenin ihlaline yol açmıştır” diyen Lamola, “Güney Afrika, konunun mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması amacıyla İsrail’in davayla ilgilenmesini memnuniyetle karşılamaktadır” ifadelerini kullandı

Türk heyet de Lahey’de

Öte yandan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığındaki TBMM heyeti, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) açtığı “soykırım” davasındaki duruşmaları takip etmek üzere dün gece Lahey’e gitti. 

Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’de açtığı “soykırım davası”

1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine UAD’de dava açabiliyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta UAD’de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.

Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı 84 sayfalık yazılı başvuruda, “Güney Afrika’nın İsrail hakkında şikayetçi olduğu konular, soykırım tanımına girer çünkü hedef Filistin’in ulusal, ırksal ve etnik grubunun önemli bir bölümünü yok etmektir” denildi. 

Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle UAD’den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken bugünkü duruşmada Güney Afrika avukatları, yarın ise İsrail avukatları Divan hakimlerine ihtiyati tedbirlerin gerekliliğine ilişkin sunumlarını yapacak.

TIKLAYIN | TBMM heyeti, soykırım suçlamasıyla İsrail’e açılan davayı takip etmek üzere Lahey’de

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, ICJ’deki duruşmaları takip etmek ve temaslarda bulunmak üzere, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Hollanda’nın idari başkenti Lahey’e dün gece ulaştı.


İsrail heyeti (Fotoğraf: AA)

İhtiyati tedbir ne anlama geliyor?

Lahey’e giden soykırımla ilgili davaların karara bağlanması çok uzun yıllar sürebiliyor. Güney Afrika, bu yüzden Uluslararası Adalet Divanı’nın süreç devam ederken “İsraillilerin Filistinlileri öldürmesini durduracak” önlemler almasını istedi.

Güney Afrika, Divan’dan, İsrail’i “soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya” zorlamak için geçici bir tedbir uygulanmasını istiyor.

Bu tür geçici tedbirler, dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemeyi amaçlıyor.

TIKLAYIN | 11 soruda Güney Afrika’nın İsrail aleyhine açtığı “soykırım” davası

Güney Afrika hangi ihtiyati tedbirleri talep etti?

Güney Afrika, 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep ediyor.

Bu kapsamda Güney Afrika, Divan’dan, İsrail’in;

– Gazze’deki askeri operasyonları derhal durdurmasını
– Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazze’deki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasını
– Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasını
– Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasını
– Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasını
– Soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasını,
– Soykırımın delillerini muhafaza etmesini ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze’ye erişimini engellememesini
– Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan’a düzenli rapor sunmasını
– Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.